Bu bir kesipyap yazısı değil;
gezipyaz yazısı oldu. Paris dünyanın en büyük Yapı Fuarlarından birisi olan
BATIMAT’a ev sahipliği yapar. İki yılda bir düzenlenen bu fuara, çeşitli yıllarda,
ziyaretçi olarak katılıp; yaban ellerde inşaat sektöründe neler oluyor; yerinde
görme fırsatı yakalamışlığım var ancak; Disneyland’ı görmedim. Birkaç yıldır Kuzuş’a sözümüz var. Seni bir
Disneyland’a götüreceğiz diye. Bu yıla
kadar herkes için geçerli olabilecek sebeplerle ( vakit ve nakit) gidememiştik. Bu yıl uygun fiyatlı bilet
bulunca; verdiğimiz sözü tutalım diye
karar verdik. Çok kısa zamanda vize, rezervasyon işlerini hallettik. (
Çok kolay olduğu söylenemez) . Kuzuş Paris Pass diye bişey almamız konusunda
biraz ısrarlı davrandı. 2 , 4 ve 6 günlük seçenekleri ile Paris Pass size metro,
müze, çeşitli aktivitelere ücretsiz giriş olanağı sağlıyor. Aslında tüm parayı
önceden bayıldığınız için orada sanki bedava geziyormuş gibi bir hisse
kapılıyorsunuz. Eğer iyi bir program yapmazsanız; toplam ödediğiniz ücret tek
tek metro, müzeler ve aktivitelere ödeyeceğiniz paradan daha fazla olabilir.
Ancak bizim evde iyi bir programcı olan Kuzuş olunca; biz 4 günlük Parİs Pass e
ödediğimiz parayı fazlasıyla çıkardık. Yani Paris’in tozunu attık. Ancak
eğer yoğun bir gezi programınız yoksa; sadece şöyle bir Paris havası alayım,
kafelerde vakit geçireyim diyorsanız; bu sisteme hiç ihtiyacınız yok. Dünyaca ünlü başka şehirler içinde var.
İstanbul için niye yok bilmiyorum.
Nereleri mi gördük.
1. Tabiiki
Dİsneyland: Fazla ticari ve bu mevsimde çok kalabalık, Indiana Jones roller
coesterı (Türkçesi: atlı karıncanın çılgın hali) benim için son roller coaster macerası olabilir.
Park çocuklar ve çocuk kalabilenler için çok
keyifli.
2. Wax
Museum: Mumya müzesi- Çok beğendim. Kuzuş ve ben çıkış kapısının açıldığı
sevimli pasajdaki minyatür objeler satan dükkanlara bayıldık.
3. Louvre
Musesi: Mona Lisa görülmeden olmaz.
4. Musee
d’orsay- Orsay Müzesi: Muhteşem resimler ve mimari birarada.
5. Le
Palais Garnier: Nam- ı diğer Opera Binası: Keşke orada bir opera veya bale
gösterisi izlenebilseydi. Bir rehber ile yaklaşık 1,5 saat süren bir gezi oldu.
Bir mimar olarak bana bile fazla geldi. Bina muhteşem, hikayeler muhteşem …ama
müziksiz pek bir şey ifade etmiyor sanki.
6. Montparnesse
Tower: Muhteşem Paris manzarası. Dünyanın en hızlı asansörü ile çıkılıyor. 196
mt yi 38 saniyede. İkiz kuleler
yıkılmadan önce; oradan New York’u izlemiştim. Aklıma o geldi.
7. Chateu
Versailles- Versay Sarayı: Sarayın ihtişamı görülmeye değer. Çok güzel bir
sergi vardı. Bu tür tarihi yapılarda sürpriz çağdaş eserleri görmek heyecan
verici. Bu yılki sanatçı Joana Vasconcelos imiş. Dantelden, çelik tencereden, plastik çatal, bıçaktan eserler yapmış. Bazı resimler aşağıda.... Saray kadar ilgi ekici...
8. Sen
Nehri Turu: Mutlaka yapılmalı. Dilek köprüsünün altından geçerken, sağlık ve
tüm ülkemiz ve tabii ki ailem için güzellikler diledim. Daha sonra bu köprüsünün üzerinden geçerken
insanların kilit astıklarını gördük. Hiç bu kadar çok kilidi birarada
görmemiştim. Öğrendiğim kadarıyla genç çiftler bu kilitleri kapatıp anahtarı
Sen nehrine atıyorlar.
9. Zafer
takı: Akşam üstü yine panoramik bir Paris görüntüsü
10. Cite
des sciences et de I’industrie: Çocuklara bilimi dokunarak öğreten; herkes için
ilginç olabilecek bir deneyim.
11. Centre
Pompidou: İlginç mimari ve modern
sanatın en güzel örneklerini görmek mümkün.
12. Notre
Dame Kilisesi: Kuzuş yaz ödevi olarak Notre Dame’ın kamburunu okumuştu. Onun için
ilginç oldu. Ne yazık ki; çok kuyruk olduğu için kuleye çıkamadık.
13. Eyfel
Kulesi. Yine çıkmak mümkün olmadı. Çooook uzun kuyruklar var, zaman az. Olsun .
Aşağıdan da güzel. Zaten Paris’i Panoromik olarak görebileceğimiz muhtelif
tepelere çıktık.
14. Sacre
Ceur Kilisesi, Tepesi: Güzel Kilise ve ilginç ressamlar sokağı. Festival yeri
gibi..
15. Açık
otobüslerle Paris Turu: Üstü açık otobüslerle Çok eğlenceli.
En çok neye mi özendim?
Keşke; bizdeki tarihi ve doğal
güzelliklere de Paris’teki kadar kolay ulaşabilsek. Müthiş metro altyapısı ile,
çok kısa zamanda, Şehri baştan başa çok kısa zamanda geçebiliyorsunuz.
Şimdi de zorlukla seçebildiğim
fotoğraflar…..
1 Disneyland
Sanatçı: Joana Vasconcelos |
Sanatçı: Joana Vasconcelos Bu eser aşağıdaki pastik çatal ve kaşıklarla yapılmış. |
Sanatçı: Joana Vasconcelos |
Pont des Arts Köprüsü parmaklıklarına asılan kilitler |
Dokunmayın! O yalnızca çikolata |
Evet Paris gezimiz cök güzeldi.Minyatür dükanlarını görünce direk anneme "Sana yeni blog yazısı çıktı diye şaka yapmıştım demek ki her şakada bir gerçeklik payı varmış.Ayrıca gezerken insan "Vay anasına adamlar yapmış" diyorlar. Annem Enfes yiyecekleri koymuş ama Çikolatalı geminin fotoğrafını cektiğimiz yerde muhteşem macaronlar da vardı. Sevgili kuzenimin siparişi üzerine küçük bir kutu ona götürelim derken kırılgan macaronlar bütün o özene rağmen ömürleri uzun olmadı.
YanıtlaSilYazılarının devamını dilerim
Kızın Kuzuş
çok şanslı bir kızsın.bu yaşta parisi görmek , böyle bir anneye sahip olmak falan.
Sil