17 Mart 2013

DOĞUM GÜNÜ SÜSLEMELERİ (2)


Kuzuş bu yıl doğum günü kutlaması istemedi. Gecen yıl denizci temalı doğum günü yapmıştık. Bu yazıda anlatmıştım. Arkadaşları ile ayrı, aile üyeleri ile ayrı kutlamıştık. Sanırım artık büyüyor. Her yıl 2-3 (neyse ki 40 gün, kırk gece değil) doğum günü kutlamasına alışkın olan ben; biraz şaşırdım. Yine rahat duramadım. Aile arası,  sürpriz bir doğum günü yapmak istedim. İşlerim yoğun olduğu için çok fazla hazırlık yapamadım; ama bir teması olsun istedim. Kuzuş’un çok sevdiği bir bilgisayar oyunu var. Club Penguin. Hatta büyüdüğünde orada çalışma hedefi var.  Yetkililer duyun kızımın sesiniJ. Neyse; renk olarak mavi ve sarı.  Bunlar igloda yaşayan penguenler ve onların ‘puffle’ ları. (Pafıl diye okunduğunu düşünüyorum). Oyuncular kendi penguenlerini yaratabiliyor. Bu temeya uygun bir isim afişi; bir de pano hazırladım. Panoyu İKEA’ının yazı tahtası için olan rulo kağıtların üzerine resimler kesip, yaptım.  Masa örtüsünü baskı olarak yapmaya  niyetliydim. Ama onun yerine geçici bir çözüm olarak;  yapışkanlı etiket kağıtlarına bastığım Club Penguin karakterlerini keserek örtüye yapıştırdım. Doğum günü sonrasında da söktüm. Böyle pratik çözümleri seviyorum. Hiç fena olmadı. Bir de  o günün anısı olması için fotoğraf albümleri hazırladım. Babaanne ve Hala için, Dede için ve Dayılar için olmak üzere 3 farklı albüm ile bayağı uğraştım. Birlikte çekilen fotoğrafları derledim, topladım. Üzerlerine küçük notlar yazdım. Elektronik çağda fotoğraf alışkanlıkları değişse de; eski kuşak resimlere albümden bakmayı seviyoruz. Herkesin çok hoşuna gitti. Pastayı yengesi yaptırdı. İyi ki yaptırmış. Benim hedefimde kendim yapmak vardı. Şeker hamurundan puffle lar, penguenler falan; ama albümlerle uğraşınca zaten yetiştirmem mümkün değilmiş. Sarı ve mavi, 2 adet kağıt pompom ile süslemeyi tamamladım. Okuldan geldiğinde misafirleri evde gören Kuzuş çok sevindi, mutlu oldu. Tüm çocuklar hep mutlu ve sağlıklı olsunlar……








 
 
Sağlıklı, mutlu nice yıllara Kuzuş'um.....

7 Mart 2013

8 MART



Ayın 7 sinde yayınlanan bir 8 Mart yazısı oldu.Ben bu günü, günlere yaymış oldum.  Emekçi Kadınlar Günü-  ya da Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun. Aslında yılda bir kez kutlanarak, zorlanan bu günlere çok sıcak bakmasam da; eğer bazı konulara dikkat çekilebiliyorsa; “neden olmasın?” demek istiyor insan. Okuduklarımdan, Birleşmiş Milletler tarafından 1977 de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasının kabul edildiğini öğrendim.  Bu gün, aslında  8 Mart 1870 de NewYork’ta bir tekstil Fabrikasında çalışan işçilerin, daha iyi çalışma koşulları istemesi sırasında polisle çıkan ardebede, çoğu kadın 129 kişinin öldüğü gün olmasına rağmen, Birleşmiş Milletler kayıtlarında sebebin bu olduğu, nedense, belirtilmemiş. Bana çok ilginç geldi. Demek ki ortada mantığa aykırı bir durum vardı. Emekleri karşılığında daha iyi çalışma şartları istemek ve sonra bu sebeple ölmek. Modern toplumlarda ev sorumlulukları kadınlar ve erkekler tarafından paylaşılırken;  gelişmemiş, az gelişmiş toplumlarda ne yazık ki kadın hem ev, hem iş hayatının sorumluluğunu üzerine alıyor. Bunun iyileşmesinin şartı da yine kadınların elinde kanaatindeyim. Ev ve iş hayatındaki sorumlulukların paylaşımında, kadın ve erkek arasında fark olmadığını öğreten annelerin sayısı arttıkça, daha medeni bir toplum olabileceğiz diye düşünüyorum.

Kapıya astığım çelenk, çamaşır sepetinin dağılan kapağının kenarı. Uzun zamandır bir şekilde değerlendiririm diye duruyordu. Kurdele ile bağlayıp, daha önceki yazılarımdan birisinde açıkladığım şekilde  birkaç keçe çiçek yaptım. Aslında biraz boş oldu. Biraz daha süsleme istiyor gibi geldi. Eski çelengi kaldırdım bunu astım. Üzerine de küçük bir ‘Hoşgeldiniz’  afişi yaptım kağıttan.  

 

 
 

 
Tüm kadınların Emekçi Kadınlar- Dünya Kadınlar Günü tekrar kutlu olsun……